Çalışma, ısınma devam ederse kitlesel deniz yaşamının yok oluşunu öngörüyor
28 Nisan Perşembe günü yapılan bir araştırmaya göre, 2300 yılına kadar, okyanuslardaki yaşam, insanlığın sera gazı emisyonlarını engelleyememesi durumunda, Dünya'nın derin geçmişinin büyük yok oluşlarına rakip olacak bir kitlesel ölümle karşı karşıya kalacak.
Ancak, her ikisi de Washington Üniversitesi ve Princeton Üniversitesi'ne bağlı olan makalenin yazarları Justin Penn ve Curtis Deutsch, gezegensel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 2 ° C üzerinde sınırlamanın böyle bir felaketi önleyeceğini söyledi.
Yazarlar, öngörülen deniz sıcaklıkları ve oksijen seviyelerinin tükenmesi ile türlerin fiziksel sınırlarını tartmak için ekofizyolojik modelleme kullandılar - bu, bölgede daha önce yapılmış çalışmaların olmaması nedeniyle özellikle zorlayıcı bir görevdi.
Sonuçlar endişe vericiydi: "her zamanki gibi" ısınma altında, gezegen çapındaki deniz ekosistemleri, "Büyük Ölüm" olarak bilinen Permiyen sonu neslinin tükenmesiyle karşılaştırılabilir bir kitlesel yok oluş yaşayabilir.
Bu, 250 milyon yıl önce meydana geldi ve bugün meydana gelen benzer koşullar, ısınma ve oksijen tükenmesi nedeniyle deniz hayvanlarının üçte ikisinden fazlasının ölümüne yol açtı.
Tropik okyanuslar en çok türü kaybederken, bu bölgelerden pek çoğu hayatta kalmak için daha yüksek enlemlere göç edecekti.
Öte yandan, habitat türleri gezegenden tamamen yok olacağından, kutup türleri topluca yok olacaktır.
Gazete, ısınmayı Paris anlaşmasının belirlediği üst sınır olan 2 derece C ile sınırlamanın "yok olma şiddetini yüzde 70 oranında azaltacağını ve denizlerde kitlesel bir yok oluşu önleyeceğini" söyledi.
BM iklim uzmanlarına göre, tercih edilen, ısınmayı 1,5 derece C ile sınırlama hedefine, mevcut uluslararası taahhütlerle ulaşmak imkansız.
Bilim adamları Malin Pinsky ve Alexa Fredston, eşlik eden bir yorumda, "Denizlerdeki yok oluşlar karadakiler kadar ilerlemediğinden, toplumun gidişatı okyanus yaşamı lehine çevirmek için zamanı var" diye yazdı.
"Geleceğin en iyi ve en kötü senaryolar arasında tam olarak nerede olduğu, toplumun yalnızca iklim değişikliği konusunda değil, aynı zamanda habitat tahribatı, aşırı avlanma ve kıyı kirliliği hakkında yaptığı seçimlerle belirlenecek."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.