Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çözüm Sürecinde Uzattığımız Eli Isırdılar
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, HDP'nin destek verdiği CHP'nin Van mitingini eleştirerek, "Çözüm sürecinde her türlü riski alarak ülkemizin 40 yıllık...
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, HDP'nin destek verdiği CHP'nin Van mitingini eleştirerek, "Çözüm sürecinde her türlü riski alarak ülkemizin 40 yıllık terör sorununu bitirmek istediğimizde uzattığımız eli ısıran bunlar değil miydi ? Suriye'deki iç karışıklıklar sırasında provokasyonlarla sokaklarda benim Kürt kardeşimin kanlarını oluk oluk akıtan bunlar değil mi? Bugün de ülkemizi Suriyeleştirmek için can atan bunlar değil mi? Tüm bu ihanetlerin neresinde benim Kürt kardeşlerim var" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim çalışmaları kapsamında Van'a geldi. Havalanında karşılanan Erdoğan, daha sonra halkı selamlayarak mitingin yapıldığı Beşyol Meydanı'na ulaştı. Kalabalığı eşi Emine Erdoğan ile selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaklaşık bir yıllık hasretin ardından bugün yine Van'dayız. Van sadece ülkemizin yükselen yıldızı değil dünyada gıpta ile takip edilen bir şehir oldu. Peki nasıl oldu ? Van eskiden de buradaydı, böylesine bir cazibe merkezi haline gelememişti. Her şeyden önce Van'ı terör örgütünün tasallutundan kurtardık. Hem bu şehirde yaşayan insanların hem de buraya gelen ziyaretçilerin güven içerisinde, huzur içerisinde hayatını sürdürebileceği bir iklim tesis ettik. Terör örgütünün başını sadece burada değil, sınırlarımızın dışındaki inlerinde de ezdik. Devletinize güvenin, bize güvenin. Huzurunuza ve hatta namusunuza göz diken terör örgütü bir daha sizin kılınıza ilişemeyecek" dedi.
'ALLAH İÇİN SEVİYORUZ'
Van depremine değinen Erdoğan, "Van depremini hatırlıyorsunuz. O zaman belediye başkanı kimdi? Malum HDP'li. Van'ı susuzluğa mahkum etti mi? Van depremiyle ilgili bir adım atmadı. Ben o zaman anında DSİ'yi görevlendirdim ve su olayı büyükşehir belediye başkanının sorunudur, yapmadı. Ne dedi? "Gelsin devlet yapsın" dedi. Biz onun bu ifadelerine katılmadık. Van büyükşehirde bu yaptıkları karşılığında biz Van'ın susuzluğunu giderdik. Edremit'i Edremit biz yaptık. Erciş'i, Erciş biz yaptık. Adeta Van Gölü demiyorum, Van Denizi'nin kıyısını adeta yalılarla donattık. Tuşba'yı biz yaptık. Nerede belediye? Belediye başkanı niye görevini yapmadı? Hani bunlar benim Kürt kardeşlerimi seviyordu. Bunlara inanıyor musunuz? Türküyle, Kürdüyle biz yaradılanı yaratandan ötürü sevdik. Bizim dinimizde Türk, Kürt, Arap ayrımı yok. Biz sadece Allah için seviyoruz. Kürt kardeşlerimizi de aynı anlayışla seviyoruz" diye konuştu
'GABAR TERÖRLE DEĞİL PETROL REZERVİYLE ANILACAK'
Mitinge gelen bir kişinin açtığı pankart üzerinden Gabar'da çıkarılan petrole değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çok güzel bir ifade yakaladım. Ne diyor, "Oh olsun artık Gabar terörle değil petrol rezerviyle anılacak'. Bunu kim yaptı ? Yine biz yaptık. Bundan sonra Gabar terörle anılmayacak. Bundan sonra Gabar, o bölgede ayrı bir petrol zenginliğiyle anılacak. Yıllarca bu petrol kuyularını betonladılar. Bunu biz açtık, tıpkı Karadeniz'deki doğal gaz gibi açtık. Doğal gazı şu an ücretsiz alıyor musunuz? Yıl sonuna kadar da yüzde 25 metreküp ücretsiz olarak ödeyecek misiniz? Bunları yaparsa AK Parti yapar. Bu yolda bizi yalnız bırakmayacaksınız değil mi? 14 Mayıs akşamı inşallah hep birlikte bir başka güleceğiz. Her ne kadar siyasi uzantılar hala o eski kara günlerin, kanlı günlerin hayaliyle yaşıyorsa da artık o iş bitti. Yıllarca sizin ve evlatlarınızın canı ve geleceğini karartarak istismar siyaseti yapanların dönüp dolaşıp kimin arkasına takıldığını gördünüz değil mi? Diyarbakır annelerinin acısını biliyorsunuz değil mi? Bunları Kandil'e kimler kaçırdı. 10-15 yaşındaki kızlarımızı, çocuklarımızı Kandil'e kimler kaçırdı? Bunlar ne diyorlar, "biz Kürdüz. Benim Kürt kardeşlerime leke sürmeyin. Bunların Kürtlükle alakası yok. Bunlar sadece vahşet kusuyor."
HDP DESTEKLİ MİTİNG
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2 Mayıs'ta Van'da yaptığı mitinge de değindi. Erdoğan, "İnşallah 14 Mayıs'ta bunların hesabını sormaya var mıyız ? Ben sizlere inanıyorum. Gidip Van'dakiler dahil Kürt kardeşlerimize her türlü zulmü yapan, her türlü insanlık suçu işleyen CHP'ye şimdi ne oldu ? Payanda oldular. CHP gelip burada miting yapabilir miydi? Kimle yaptılar? Şimdi bu hesabı sormak lazım. CHP'ye desteklerini hem de utanmadan sıkılmadan ahlaksızca ne dediler "dişe diş kana kan" diyerek ifade edenlerin derdi Van olabilir mi? Vanlının huzuru, refahı olabilir mi? Bu ülkenin başına bir CHP'li getirmek için sizin karşınıza geldiklerinde onlara bunun hesabını sormayacak mısınız? Ülkemizdeki herkes gibi Kürt kardeşlerimin de hakkını, hukukunu, özgürlüğünü en geniş manada kullananabileceği demokrasi zeminini biz kurduk mu? Aynı şekilde tüm şehirlerimiz gibi Van'ın da kalkınma eksikliklerini yine biz tamamladık mı? "dedi.
VAN'A 3 BİN 200 YENİ KONUT
Cumhurbaşkanı Erdoğan Van'a yeni 3 bin 200 konut yapacaklarını da belirterek, "Hatırlarsanız 2011 depreminin ardından Van'ı adeta yeni baştan inşa ettik mi? Bugüne kadar TOKİ kanalıyla 24 bin konutu bitirip sahiplerine verdik mi? Şimdi de 3 bin 200 yeni konut, 250 yeni iş yeri ve 27 bine kadar alt yapılı arsa vererek Van'ı daha da güzelleştirecek bir hazırlığın içindeyiz. Bay Bay Kemal ne söz verdi? Bu CHP'ye ve HDP'ye sormak lazım, Van'a ne kazandırdınız bir de onu söyleyin ? Okulunu, hastanesini, sosyal yardımlarını, millet bahçelerini, bölünmüş yollarını, barajları, havalimanımızı, sulama tesislerini, organize sanayi bölgesini, doğal gazı saymıyorum bile. Çevre yolu inşaatı da devam ediyor, onu da seneye bitireceğiz. Karadeniz limanlarını İran, Asya'ya, Orta Doğu'ya Van üzerinden bağlayan alt yapı çalışmalarını süratle tamamlamakta kararlıyız" ifadelerini kullandı.
VAN 96 MİLYARLIK YATIRIM
Van'a 21 yılda 96 milyar liralık kamu yatırımını yaptıklarını belirten Erdoğan, "Şimdi bunu katlayarak artıracağız. Tüm bu hizmet ve eserlerin devam etmesi için hazır mısınız? Van 14 Mayıs'ta tercihimizi doğrudan yana yapıyor muyuz? Sandıkları patlatıyor muyuz? Biz Van'ı Allah için sevdiğimiz, Vanlılara gönülden aşık olduğumuz için önümüze çıkartılan hiçbir engele itibar etmedik. Sadece işimize baktık" dedi.
'HEYBEMİZDEKİ PROJELERELE GELDİK'
Her fırsatta Van'a geldiklerini ve eli boş gelmediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hizmetlerimizle, yüreğimizdeki muhabbetlerle heybemizdeki projelerle geldik. Ya bir de onlara sorun. Siz ne getirdiğiniz, diye CHP'sine HDP'sine sorun. Hiçbir şey getirdikleri yok. Hiçbir zaman da getirecekleri yok, bunu bilin. Biz birileri gibi köken ve mezhep ayrımcılığı değil, eser ve hizmet siyaseti yapıyoruz. Çünkü biz birileri gibi evlatlarımızı PKK, FETÖ terör örgütlerine, LGBT denilen sapkınlara teslim etmenin hesabını değil, aile yapımızı güçlendirmenin siyasetini yapıyoruz. CHP, İYİ Parti ve HDP LGBT'ci mi? O yanlarında da yavrucuklar var. Onlar biz LGBT'ci değiliz diyorlar mı? Fakat AK Parti'nin kitabında, MHP'de ve Cumhur İttifakı'nda asla böyle bir şey yok. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailelerimize leke sürülmesine asla kabul etmiyoruz. Biz bunların mücadelesini verirken, bölücü örgütün güdümündeki partinin mensupları da onların cumhurbaşkanı yapmak için uğraştıkları kişi de ne yapıyordu biliyor musunuz? Attığımız her işi engellemeye çalışıyordu. Başladığımız her projeyi durdurmak için çırpınıyorlardı" dedi.
'BU İŞ TÜRK-KÜRT MESELESİ DEĞİL, ALEVİ-SÜNNİ MESELESİ DEĞİL'
Millet itfakı ile ilgili eleştirilerde bulunan ve görüntü izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
'İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de işçileri kapıya koydular. Yalan üstüne yalan. Selo benim 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden oldu. Şimdi ne diyor Bay Bay Kemal, "Gelince onu çıkartacağız" diyor. Bu iş Türk-Kürt meselesi değil, Alevi-Sünni meselesi değil, insanlık meselesidir. Biz iktidarda olduğumuz sürece adalet yerini bulacaktır. Biz iktidarda olduğumuz sürece 51 Kürt kardeşimin canına kıyanlara biz "cezaevinden çık demeyiz'. Hepsi hesabını ödeyecek. İşte masa bu, masanın etrafındakilerin çapı, söylemi bu. Gerçi bu masa siyasetin en meşru hakkı olan iş birliği masası, müzakere masası olmaktan çoktan çıktı. Bu Bay Bay Kemal, az önce izlediniz, Savaş Ay sağ olsa da onun bu yaptıklarını, SSK başında olduğu zamanı anlatsa. Şimdi hastanelerimiz nasıl, görüyorsunuz pırıl pırıl. Şehir hastanelerimiz öyle."
6'LI MASAYA ÖRÜMCEK ARABA BENZETMESİ
6 Masa'yı yürümeyi yeni öğrenen çocuklar için kullanılan örümcek yürütece benzeten Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Şimdi bu masa yürümeye yeni başlayan çocukların kullandığı örümcek var ya ona benziyor. Rotası ve menzili olmadığı için, ne tarafa iterseniz oraya gider. Direksiyonda Kılıçdaroğlu gözüküyor ama öyle değil. Onun görevi sadece mutfakta video çekmek, sahnede kalp yapmak, sağa sola gülücük dağıtmak. Masanın etrafındakilerin hangisi sabah erken kalkıp ayaklanırsa örümcek o tarafa doğru yöneliyor. Sonra masanın bir başka ortağı sesini yükseltiyor. Bu defa isitikamet oraya dönüyor. Ardından bir başka ortak gürlüyor, hop bu defa da ayaklar o tarafa doğru çekiyor hani "Baş belirsiz, meydan ıssız" sözü var ya tam da öyle bir durum var. İpin ucu başkalarının elinde olunca bunlar kendilerine tanınan hareket alanında sürekli bir tarafa savruluyor. Aynen dediğin gibi "6 artı 1, reis etmiyor." Elbette masada ne yaptığını bilenlerde yok değil" dedi.
'BİRİLERİ KANDAN, KAVGADAN KAOSTAN, CEHALET VE SEFALETTEN BESLENİYOR'
Ülkede yaşayan 85 milyon vatandaşının tarihinin en güvenli, huzurlu ve müreffeh dönemini yaşadığını, ancak Türkiye'ynin yeniden eski karanlık günlerine geri götürülmek istendiğin kaydeden Erdoğan, "Bölücü örgütün elebaşları ve siyasi uzantılar hatırlayınız, çözüm sürecinde her türlü riski alarak ülkemizin 40 yıllık terör sorunun bitirmek istediğimizde uzattığımız eli ısıran bunlar değil miydi? Suriye'deki iç karışıklıklar sırasında provokasyonlarla sokaklarda benim Kürt kardeşimin kanlarını oluk oluk akıtan bunlar değil mi? Bugün de ülkemizi Suriyeleştirmek için can atan bunlar değil mi? Tüm bu ihanetlerin neresinde benim Kürt kardeşlerim var. Tüm bu isitismarların neresinde ülkenin ve milletin menfaati var. Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının her biri tarihinin en güvenli, huzurlu ve müreffeh dönemini yaşarken, Türkiye'yi yeniden eski karanlık günlerine geri döndürmenin kime ne faydası var? Türkiye'yi her alanda gelişmiş ve müreffeh bir ülke haline getirmek için attığımız adımlara çelme takmanın kime ne faydası var? Size bir faydası yok? Milletimize bir faydası yok? Ülkemize bir falydası yok. Ama birileri kandan, kavgadan kaostan, cehalet ve sefaletten beslendiği için onların bu tabloya çok ihtiyaçları var. Daha geçen gün Çanakkale'de kahvehane basıp adam döverek yurt dışında oy kullanmaya giden vatandaşlarımıza saldırarak asıl niyetlerini hemen gösterdiler. Masanın bir diğer bilinçle ve ortada pek gözükmeyen ortağı FETÖ de ne yaptığını çok iyi biliyor. Ötekilerinin durumu ise tam bir trajedi. Geçmişlerini ve kendilerini inkar pahasına düşmüşler Kılıçdaroğlu'nun peşine, nereye gittiklerini bile bilmiyorlar. 14 Mayıs'ta işte bu iki tablodan hangisini isitediğinize karar vereceksiniz. Tercihinizi Türkiye'nin huzur, güven refah içinde güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini isteyen bizimle, yeniden koalisyon, kavga, baskı zulum peşinde koşanlar arasında yapacaksınız. Van'ın tercihinin Türkiye Yüzyılı'ndan yana olacağından hiçbir şüphem yok" diye konuştu.
Gezi, çukur eylemleri terör saldırıları ile güvenliği, milli iradeyi, finansal tuzaklarla da ekonominin hedef alındığını da sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyetimizin ilk yıları pek çok siyasi ekonomik ve sosyal çalkantılarla geçti: Bugün dönüp baktığımızda bu istikrarsızlıkları hiçbirinin de tesadüf olmadığını kendi kendine yaşanmadığını görüyoruz. Ülkemizi iç mücadelelerle oyalayıp, kendi güvenlik ve refahları için tüm dünyanın kaynaklarını sömürdüler ne zaman ki biz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla aradaki farkı kapattık, O zaman bunları bir teleş sardı Gezi ile sokakları çukur eylemleri ile mahalleleri terör saldırıları ile güvenliğimizi, darbe girişimleri ile milli iradeyi finansal tuzaklarla ekonomimizi hedef aldılar. Allah'ın yardımı ve milletimizi desteğiyle Tüm bu saldırıları ğösledik. Akamete uğrattık bununla da yetinmedik sınır ötesi hareketlerle yeni ekonomik programlarıyla savunma sanayinde ve enerji yatırımlarıyla Türkiye yüzyılına hazırlık yaptık. "
GEMLİĞİ GÖRÜN
Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener'den Gemliği görmelerin isteyen Erdoğan,"Ülkemizin ilk milli ve yerli otomobilini yaparız gözlerinin önündeki ürüne "hani nerededir" derler. Bay bay Kemal Gemlik'te fabrika, hadi git niye gitmiyorsun? Meral Hanım sen niye gitmiyorsun? Gidemezler gittikleri anda maskeleri düşecek. Çünkü bunların bu ülkede dikili bir taşı yok. Uçak yaparız, helikopter yaparız büyük Yüksek Teknoloji ürünü nice projeyi gerçekleştiririz. "Ne gerek vardı" derler. Konut yaparız, baraj yaparız, sulama tesisi yaparız her birine takmadıkları kulp bırakmazlar. istihdamda, üretimde, ihracatta rekorlar kırarız sevinecekleri yerde karalamaya çalışırlar. Sosyal yardımlarla devletimizi, kimsesizlerin kimsesi haline getiririz yardım alan insanları makarnacı, kömürcü diye aşağılarlar. Dış politikada onurlu bir duruş ile ülkemize güç, milletimize gurur kazandırırız gidip bizi yabancılara şikayet ederler. Şayet 14 Mayıs'ta Türkiye yüzyılı hayalimize sahip çıkmazsak daha onlarca, yüzlerce örneğini verebileceğim işte bu zihniyet ülkenin tepesine bir kara bulut gibi çökecek. Sanmayın ki afaki bir tablodan söz ediyorum Türkiye'miz den önceki 70 yıl boyunca bunların hepsini de bu CHP ile yaşadı Tabii geçmişleri bu olduğu halde, bugün başka şeyler söylüyorlar" dedi.
CHP'li belediyelerin verdiği sözü tutmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Atıyorlar, tutuyorlar, dillerinin ucuna ne geliyorsa söylüyorsa. Vaatlerinin hepsi yalan. Son mahalli seçimlerde her şeyi bedava yapacaklarının sözünü vermişlerdi. İstanbul'a uğradığı yok, bol bol Bodrum'a gidiyor. Ben İBB başkanlığını CHP'den almıştım. İstanbul çöp, çukur, çamurdu. İstanbul'u İstanbul ben yaptım. Teslim aldıkları projeleri sürdüremediler. Bu millete hizmet etmek nasip meselesidir. Bunlar nasipsiz, bunlar tembel. Önlerine 5 koyun katsanız akşamına kaybedip gelirler. Ülkenin başına gelseler işçi emekli ay sonunda maaşını alıp alamayacağını bilemeyecek. Yeni bir şey yapamayacakları gibi kendilerine bıraktıklarımıza da sahip çıkamayacaklar. Bunlara verilen görev de bu Karadeniz gazını kapatmak Gabar petrolüne beton dökmek, Togg'u kapatmak. Şimdi çıkmış ne diyor, S400'leri depoya alacağız diyor. Bunu kim diyor, Bay Bay Kemal. Millet buna asla müsaade etmeyecektir. Köprüleri otoyolları işlemez hale getireceklermiş, teknoloji girişimlerimize kilit vuracaklarmış. Yıllar boyu hazırlığını yapıp son aşamaya getirdiğimiz işleri millete proje diye yutturmaya kalkıyorlar" dedi.
FOTOĞRAFLI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.