Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onlar Kendi Kendilerine Koalisyonculuk Oynasınlar
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, muhafetin deprem bölgesinde resim çektirdikten sonra gittiklerini belirterek, "Bazı deprem turistlerinin buralara gelip...
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, muhafetin deprem bölgesinde resim çektirdikten sonra gittiklerini belirterek, "Bazı deprem turistlerinin buralara gelip resim çektirip, nutuk atıp döndüğünü görüyoruz. Bunların kimler olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bunlara gerekli dersi 14 Mayıs'ta vermeye hazır mıyız? Gerçi bunların daha kendilerine hayrı yok ki ülkenin ve milletin dertlerine derman olsunlar. Daha kendi aralarındaki fay hatlarıyla baş edemeyip kafa göz birbirine girenlerin 14 milyon insanın hayatını etkileyen bir felaketin üstesinden gelmesi zaten mümkün değil. Bunun için onları kendi hallerine bıraktık varsınlar kendi kendilerine koalisyonculuk oynasınlar. Makam mevki dağıtsınlar, ona buna höykürsünler, altı boş vaatlerle atıp tutsunlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğleden sonra havayoluyla Şanlıurfa'ya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, havalimanında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve yerel yöneticiler karşıladı. Otobüs ile kent merkezine hareket eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, güzergah üzerinde toplanan vatandaşlar sevgi gösterisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra 18 Mart Caddesi üzerinde düzenlenen 897 konutun temel atma ve 659 konut ve 61 dükkanın anahtar teslim törenine katıldı. Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Cumhur İttifakı üyesi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da eşlik etti.
BAHÇELİ: 76 YILDA 51 KOALSİYON KURULDU
Alanı dolduran kalabalığa seslenen Devlet Bahçeli, Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu 11 ilde hayatın normalleşmeye başladığını ifade etti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devam etmesi gerektiğini ve bu doğrultuda tüm seçmenlerin 14 Mayıs'ta Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı'na destek vermesini isteyen Bahçeli şöyle konuştu:
"Böyle dönem içerisinde fitne ve fesat yaymaya kalkanlara dikkat etmek lazım. Depremde acze düşenler siyasi istismar ile yalan üstüne yalan katarak yapılacak hizmeti örtmeye çalışıyorlar, milletimizi aldatmaya çalışıyorlar. Bu doğru bir siyaset anlayışı değildir. Birlik ve beraberliği tahrip eden fesat olayıdır, buna dikkat etmek lazım. Önce "kardeşlik" demeliyiz sonra hep beraber yürümeliyiz. Geçmişi hatırlatacak tarzda parlamenter sisteme dönüşü çıkış yolu olarak ortaya koyan zavallılar şimdiden 7 parçaya bölünmüş ne yapacağını şaşırıp kavga içerisine girmiş, yalan ve iftirayla geleceği karartmaya çalışıyorlar. 24 Haziran seçimlerinden sonra ülkemiz yeni bir sisteme kavuşmuştur. Bu sistemin adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir. Bu sistem Cumhuriyetin kuruluşundan sonra önemli reform hareketi olarak dikkat çekmektedir. Parlamenter sistemi hatırlamaya gerek yok 76 yılda 51 koalisyon kurulmuş her biri ayrı bunalımın sebebi olmuştur. Şimdi istikrar var, şimdi gelecek var şimdi Cumhur İttifakı var ve şimdi 14 Mayıs'ta seçim var. Öyleyse 14 Mayıs'ta sandığa gitmeliyiz ve liderimiz Recep Tayyip Erdoğan demeliyiz. Türkiye kendi iradesiyle, kendi kardeşleriyle milli ve yerli bir liderin etrafında kenetlenmeli ve yoluna devam etmelidir."
ERDOĞAN: 14 MAYIS'I FARKLI BİR BAYRAMA ÇEVİRECEKSİNİZ
Bahçeli'nin ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanı dolduran kalabalığı "muhteşem" olarak yorumladı. Havalimanından tören alanına 1 saatte gelebildiğini ve bu durumun kendisini mutlu ettiğini ifade eden Erdoğan, "Kardeşlerim bu muhabbeti ben inanıyorum ki 14 Mayıs'ta siz farklı bir bayrama çevireceksiniz. Artık elveda demeye hazırlandığımız Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. İnşallah yarın gece idrak edeceğimiz bin aydan daha hayırlı Kadir gecenizi tebrik ediyorum. Cuma günü kavuşacağımız Ramazan Bayramı'nın deprem bölgesindeki kardeşlerimiz başta olmak üzere tüm milletimize, tüm İslam alemine, tüm insanlığa hayırlar getirmesini, huzura ve feraha, vesile olmasını diliyorum. Burası Hazreti İbrahim'e ateşi gül bahçesi eyleyen, Hazreti Eyüp'ün yaralarına merhem olan şehirdir. Burası nice mazlumlara, mağdurlara nice gönül sultanlarına kucak açan yüklerini omuzlayan ekmeğini, suyunu paylaşan şehirdir. Burası insanlığın tarihin derinliklerindeki köklerini aradığı, dilini, niyetlerin özlerinin izini sürdüğü bir şehirdir. Evet inşallah 14 Mayıs'ta herkes susacak, Şanlıurfa konuşacak. İnşallah 14 Mayıs'ta Şanlıurfa öyle bir konuşacak ki tüm başlar buraya dönecek, tüm gözler burayı takip edecek. Bizim Şanlıurfa'yla aramızda gönülden gönüle giden kimsenin anlayamayacağı kadar güçlü bir bağ vardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketinden aralarında Şanlıurfa'nın da olduğu 11 ilin etkilendiğini hatırlatarak, "Tespitlere göre Şanlıurfa'mızda 12 bin 728 binadaki, 22 bin 464 bağımsız bölüm bu depremde kullanılamaz hale geldi. Bölge genelinde ise bu rakamlar 310 bin binadaki 872 bin bölüme ulaşıyor. Deprem haberini alır almaz, devleti ve milletiyle tüm imkanlarımızı bu bölgeye taşıdık. Arama kurtarma faaliyetleri gıdadan, giyeceğe ve barınmaya kadar acil yardım ihtiyaçları, enkaz kaldırma çalışmaları derken kalıcı konutların yapım safhasına da geldik. Şanlıurfa, depremin ardından bir de sel felaketiyle imtihan olduk. Sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı niyaz ediyorum. Kardeşlerim ölenleri geri getirmek elimizde değil ama afetlerin yaralarını sarmak özellikle kayıplarını telafi etmek boynumuzun borcudur. Depremin ardından başlattığımız çalışmalarla şimdiden kalıcı konutların inşaatları yükselmeye başladı. İnşallah 319 bini bir yıl içinde teslim edilecek şekilde 650 bin yeni konut yaparak deprem bölgelerimizi ayağa kaldıracağız. Hatta bayramda inşası tamamlanan ilk köy evlerimizin hak sahiplerine teslimini de gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
'21 YILDA ASIRLIK DEMOKRASİ VE KALKINMA ATILIMLARI KAZANDIRDIK'
Milleti ve millete hizmet etmeyi çok sevdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çünkü biz bu milletin derdiyle dertlenmeyi, her meselesine çözüm bulmayı hayatımızın merkezine koyuyoruz. Bu hissiyat ve şevkle 21 yılda ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma atılımları kazandırdık. Bu sayede yaşanan tüm felaketlerin izlerini rekor sürede silmeyi başardık. Bu anlayışla bilim insanlarınca asrın felaketi yaşayanlar tarafından küçük kıyamet olarak tarif edilen deprem yükünün altında kalmadık. Tabii depremde yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırırken sadece konut yapmakla da kalmıyoruz. Okuluyla, hastanesiyle, altyapısıyla, parkıyla, iş yerleriyle adeta yeni şehirler inşa ediyoruz. Bu kapsamda Şanlıurfa'mızda da 8 bini konut, 3 bini köy evi olmak üzere 11 bin ev yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarına kavuşturacağız. Şehirlerdeki konutları, zemin artı 3 veya 4 kat, köy evlerini ise ahırı, bahçesi ve diğer kısımlarıyla tek kat olarak yapıyoruz. Her gün binlerce yeni konutun sözleşmesi yapılıyor, inşasına başlanıyor. Biz de deprem şehirlerimizi yaptığımız ziyaretlerde yeni konut projelerimizin temellerini atıyor daha önce tamamlananların da anahtarlarını teslim ediyoruz. Bugün Şanlıurfa'da yaklaşık 900 deprem konutunun temelini atacak, 659 konut ve 61 dükkanın da açılışını gerçekleştireceğiz."
'VARSIN ONLAR KOALİSYONCULUK OYNASINLAR'
Konuşmasında muhalefetin deprem felaketinin ardından bölgede sadece fotoğraf çektirdiğini ve bu felaketin üstesinden gelmelerinin mümkün olmadığını dile getiren Erdoğan şöyle konuştu:
"Bazı deprem turistlerinin buralara gelip resim çektirip, nutuk atıp döndüğünü görüyoruz. Bunların kimler olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bunlara gerekli dersi 14 Mayıs'ta vermeye hazır mıyız? Gerçi bunların daha kendilerine hayrı yok ki ülkenin ve milletin dertlerine derman olsunlar. Daha kendi aralarındaki fay hatlarıyla baş edemeyip kafa göz birbirine girenlerin 14 milyon insanın hayatını etkileyen bir felaketin üstesinden gelmesi zaten mümkün değil. Bunun için onları kendi hallerine bıraktık, varsınlar kendi kendilerine koalisyonculuk oynasınlar. Makam mevki dağıtsınlar, ona buna höykürsünler, altı boş vaatlerle atıp tutsunlar. PKK'sından, FETÖ'süne, tüm terör örgütlerinin eteklerinin altına girip onlardan medet umsunlar. Varsınlar, Yasin Börü'nün azmettiricilerini, Gezi olaylarının, planlayıcılarını, eli kanlı katilleri serbest bırakma sözü versinler. Varsınlar, emperyalistlerin asırlık heveslerinin oyuncağı olmak için büyükelçilere sözler versinler. Onlardan gizli saklı talimatlar alsınlar. Biz milletimizle birlikte kendi işimize bakacağız kendi geleceğimize bakacağız. Zaten ülkemizde öyle bir muhalefet var ki başka kimseye gerek yok. Kendi kendileriyle uğraşıyorlar."
'SEÇİM ÖNCE MİLLETİN GÖNLÜNDE KAZANILIR'
30 yıldır yöneticilik hayatı yaptığını ve milletin gücünün üzerinde güç bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seçim öyle televizyon ekranlarında, sosyal medya mecralarında, dört duvar aralarında yapılan kirli pazarlıklarla kazanılmıyor. Seçim önce milletin gönlünde, sonra sandıkta kazanılıyor. Milletimiz seçim günündeki tercihi için kararını karşısındaki cumhurbaşkanı adaylarına, ittifakları oluşturan partilere bakarak veriyor. Şimdi tekrar soruyorum sizlere; Adayları gördünüz mü? Gördünüz. Adayları bugüne kadar yaptıklarıyla kantara çektiniz mi? Çektiniz Adayları ülkeye ve millete yapacakları hizmetleri gösteren vizyonlarıyla ölçüp içtiniz mi? Öyleyse tekrar soruyorum size. Gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet edeceksiniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Ülkemizin siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik gücüyle dünyada hak ettiği yeri alması için kime güvenirsiniz cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz Türkiye Yüzyılı'nı kime emanet edersiniz? Bu sorulara aklı ve vicdanıyla cevap veren herkesin yeri inanıyorum ki bu kardeşinizin yanı, Cumhur İttifakı'ndan yana olacaktır. Seçim tercihi öyle öfkeyle kalkarak, küserek, tepkiyle hareket edilerek verilecek bir karar değildir. Noter masası değil, kumar masası değil, ne güzel. Peki orada ne işin var?"
'SIKINTILARIN ÇÖZÜM ADRESİ BİZİZ'
Türkiye'nin 21 yıllık süreçte tüm meselelerini kendilerinin çözdüğünü anlatan Erdoğan, "Bugünkü sıkıntılarının çözüm adresi Allah'ın izniyle yine biziz. Ötekiler sadece sıkıntıları biliyorum. Biz ise hem sıkıntıları hem çözüm yollarını biliyoruz. Ötekiler sadece gözünü iktidarın sadece nimetlerine dikmiş, biz ise iktidarın, ülkenin ve milletin hayrı için nasıl kullanılacağını biliyoruz. Ötekiler sadece konuşmayı bilir, biz ise söylediğimiz her şeyi yapmayı namus borcu olarak biliyoruz. Depremde yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı söyledik. Hayat pahalılığı başta olmak üzere ekonomik sıkıntıları yine biz çözeceğiz. Bakın milli gelirimizi nasıl 21 yılda 3 bin 600 dolardan 10 bin 650 dolara çıkardıysak, her bir insanımızı hayal ettiği refah seviyesine ulaştırmak da bize nasip olacaktır. Biz yaparız. Bunların yapacağı hiçbir şey yok" ifadesini kullandı.
"BOŞ TENEKE ÇOK SES ÇIKARIR"
Türkiye'nin küresel krizleri başarıyla göğüslemekle kalmayıp, fırsata dönüştürecek programlar uyguladığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizin en geç nüfusuna, en verimli topraklarına, en büyük üretim potansiyeline sahip şehri Şanlıurfa'yı Türkiye Yüzyılı'nın lokomotif şehirlerinin başında görüyoruz. Bunu birlikte başaracağız. Bize 14 Mayıs'ta sandıkta vereceğiniz güçle Şanlıurfa'yı birlikte yücelteceğiz. Bunun için 14 Mayıs'ta durmak yok, yola devam ediyor muyuz? Bunun için 14 Mayıs'ta doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? Bunun için 14 Mayıs'ta Türkiye özgürlüğü için yarın değil hemen şimdi diyor muyuz? Şanlıurfa şimdiden kararını vermiş. Zaten meydanda bunu söylüyor. Eskiler; "boş teneke çok ses çıkarır" derdi. Öyle değil mi? Ülkemizde de hiçbir eserleri, hiçbir hizmetleri, hiçbir hayırlı işleri olmadığı halde, en yüksek perdeden bağıran bir kesim var. Üstelik bir kısmı yalan, bir kısmı yanlış, bir kısmı da düpedüz iftira olan söylemlerini, hakikatler her seferinde yüzlerine vurulduğu halde tekrarlamaktan vazgeçmiyorlar. Biz bunların karşısına lafla değil eser ve hizmetlerimizle çıkıyoruz. Peki bu muhalefetin acaba yaptığı bu noktada bir şey var mı? Bay Bay Kemal'in Ankara Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir, İzmir Büyükşehir ya ne yaptınız burada? Yapamazlar. Bunların böyle bir derdi yok. Bunların böyle bir aşkı yok."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından yapımı tamamlanan konut ve dükkanların anahtarlarını hak sahiplerine teslim edip, daha sonra afet konutlarının temelini attı. (DHA)
FOTOĞRAFLI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.