Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sonunda Bay Bay Kemal Karşımıza Çıkacak Cesareti Gösterdi (2)
Muhalefete eleştirilerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz kendimizi asla hiçbir sorumluluk üstlenmeden ortada dolaşıp; sadece konuşan, sadece ezberlerini,...
'KENDİMİZİ DEPREM TURİSTLERİYLE KIYASLAYAMAYIZ'
Muhalefete eleştirilerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz kendimizi asla hiçbir sorumluluk üstlenmeden ortada dolaşıp; sadece konuşan, sadece ezberlerini, yalanlarını, kinlerini tekrarlayan deprem turistleriyle kıyaslayamayız. Böyle bir kıyas hem bize hem depremzede vatandaşlarımıza haksızlık olur. Biliyorsunuz ilk günden beri biz hep "Seçim döneminde de gündemimiz deprem yaralarının sarılması olacak" diyoruz. Anlaşılan o ki birileri bu sözü yanlış anlamış. Biz Hatay'ıyla, Adıyaman'ıyla, Kahramanmaraş'ıyla, Malatya'sıyla, diğer şehirleriyle deprem bölgesine sadece insanlarımızla dertleşmeye, çalışmaları yerinde takibe, tespitlerimiz doğrultusunda gereken talimatları vermeye gideriz. Allah'ın izniyle bundan sonra da depremde zarar gören il ve ilçelerimizi ziyaret edecek, atılan her adımı, yapılan her işi bizzat yerinde görecek, depremzedelerimizle kucaklaşmayı sürdüreceğiz. Deprem bölgesine seçim kampanyası başlatmaya gidenler bizim oradaki insanlarımızla aramızdaki muhabbeti, aramızdaki güven ilişkisini anlayamaz. Hadi bu zatın seçim kampanyasını deprem yıkıntıları önünde başlatarak yaptığı siyasi utanmazlığı, siyasi ihtirası bir kenara bıraktık diyelim. Peki gittiği yerde depremin ilk saatlerinden beri gece gündüz orada çalışan bakanlarımıza, valililerimize, kamu görevlilerimize edepsizce iftira atmasına ne diyeceğiz" dedi.
'DEPREMİN SORUMLUSUNU SORABİLECEK BİRİNE NE DESEK BOŞ'
Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği yalanların; kurumların açıklamalarıyla, mahkeme kararlarıyla, vicdan sahibi herkesin beyanlarıyla defalarca yüzüne vurulduğunu söyleyen Erdoğan, "Aslına bakılırsa "Depremin sorumlusu kim?" sorusunu sorabilecek kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş? Böyle birisinin derdi ne bu ülkedir, ne bu millettir, ne de oradaki depremzedelerdir. Biz 1 yılda şehirlerimizi ayağa kaldırmanın peşindeyiz. Onun derdi ise başkalarının emeğinin üzerine konmak için asılmış 3-5 firma veya bütün bunların yanında bir de flama. Bunlarla koşturuyor. Esasen tek başına bu tablo bile kimin nerede durduğunu, kimin ufkunun ve çapının ne olduğunu göstermeye yeterlidir. Ülkeye ve millete zerre kadar faydası dokunmayanların akılla, mantıkla, izahı olmayan afaki rakam ve yalan yanlış bilgilerle depremzede insanlarımızın kafalarını karıştırma gayretlerini üzüntüyle izledik, izliyoruz. Adaylık ve liste kavgasından fırsat bulup deprem bölgesine turistik gezi mahiyetinde uğramasını da garipsemiyoruz. Kabul edemediğimiz şey; oradaki insanların acılarına yaptığı saygısızlıktır. İnsanların umutlarını baltalamaya kalkışmasıdır. Hep söylediğim gibi bizim cumhurbaşkanıyla, bakanlarıyla, milletvekilleriyle, hükümet ve Cumhur İttifakı olarak yapacak çok işimiz var" diye konuştu.
'TOGG YARIN ÖN SİPARİŞ ALMAYA BAŞLIYOR'
Erdoğan, Türkiye'nin otomobili Togg için Kılıçdaroğlu'nun zamanında "Hani araba?" dediğini hatırlatarak, "Hani araba, hani fabrika?" diyordu. Fabrika yerinde. Muhteşem bir fabrika. Ve vadettiğimiz Türkiye'nin otomobili Togg yarından itibaren ön sipariş almaya başlıyor. Yine yarın Türkiye'nin Türk Devletleri Teşkilatı'nın olağanüstü zirvesini ülkemizin ev sahipliğinde Ankara'da yapıyoruz. Cuma günü Finlandiya cumhurbaşkanı geliyor. Cumartesi günü Çanakkale'deyiz. Pazar günü ülkemizin savunma sanayisine güç katacak önemli bir tesisin Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi'nin açılışını gerçekleştiriyoruz. Milletimize taahhüdümüz olan emeklilik düzenlemesinden kamuya olan borçların yapılandırmasına kadar pek çok konuyu çözdük, çözüyoruz. Durmuyoruz; üretiyoruz, çalışıyoruz. Enerjiden ulaştırmaya kadar her alanda tamamlanan yatırımlarımızı açmak ve bunlar için biz gün sayıyoruz. Deprem bölgesindeki imar ve ihya faaliyetlerini sürdürürken 81 ilimizi ve ilçelerini kapsayan 500 bin toplu konut, 1 milyon altyapılı arsa, 50 bin iş yeri projemizin kura çekimleri de bu arada devam ediyor. Sabit gelirlerimiz başta olmak üzere milletimizin her kesiminin küresel krizin ülkemize etkileri sebebiyle yaşadığı refah kaybının telafisine, üretim ve istihdamın güçlendirilmesine bütün bunlara yönelik programımızdan herhangi bir sapmaya mahal vermiyoruz" ifadelerini kullandı.
'SÜREÇ NEYSE O SÜRECİ İŞLETECEĞİZ'
Erdoğan, grup toplantısının ardından Meclis'ten ayrılırken basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö'nün 17 Mart Cuma günü Türkiye'ye geleceği hatırlatılarak, "Haftaya Finlandiya'nın NATO üyeliği meselesi çözülür mü? Bu konu Meclis'e gelir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "Süreç neyse o süreci işleteceğiz. İnşallah, hayırlısı. Biz üstümüze düşen görevi yapacağız, verdiğimiz sözü tutacağız. Cuma günü gelsin, Sayın Cumhurbaşkanı'yla görüşüp verdiğimiz sözün gereğini yerine getireceğiz" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.