Hatay'da 'gönül Sofrası', Depremde Ölenlerin Anısına Kuruldu; 70 Bin Kişiye Yemek Gönderildi
HATAY'ın İskenderun ilçesinde depremin ilk zamanlarında kurulan ve deprem bölgelerine bugüne kadar yaklaşık 9 milyon kap yemek dağıtan aşevindeki gönüllüler,...
HATAY'ın İskenderun ilçesinde depremin ilk zamanlarında kurulan ve deprem bölgelerine bugüne kadar yaklaşık 9 milyon kap yemek dağıtan aşevindeki gönüllüler, depremde hayatını kaybedenleri anmak için Ramazan Bayramı'nın ilk gününde kurdukları "Gönül Sofrası'nda bir araya geldi. Aşevi koordinatörlerinden Şef Ebru Baybara Demir, geleneklere göre cenazeden sonraki ilk bayramın bir anma olduğunu belirterek, bölgedeki 70 bin kişiye de taziye yemeği göndereceklerini belirtti.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde çok sayıda binanın yıkıldığı 11 kentte, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na ait KYK yurtları depremzedelerin kullanımına açıldı. İskenderun ilçesinde Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Muhyiddin İbni Arabi Erkek Öğrenci Yurdu da depremzedelerin yemek ihtiyacının giderilmesi için gönüllüler tarafından aşevine dönüştürüldü. Şefler Ebru Baybara Demir ve Türev Uludağ ile İnşaat Mühendisi Kadir Sancar tarafından koordine edilen Gönül Mutfağı'nda, bir taraftan lojistik ve koordinasyon merkezi hizmeti veriliyor, diğer yandan depremzedelere yemek pişiriliyor. Tanınmış şeflerin yanı sıra yurt içi ve yurt dışından gelen, farklı meslek gruplarından gönüllülerin de katılımıyla her gün on binlerce kişiye yemek göderiliyor.
'BU BİR BAYRAMLAŞMA DEĞİL, TAZİYEDİR'
Gönül Mutfağı gönüllüleri, depremde hayatını kaybedenlerin anısına Ramazan Bayramı'nın ilk gününde yurt bahçesinde "Gönül Sofrası" kurdu. Gönüllüler, askeri ve mülki erkan ile depremzedeler, aşevinde hazırlanan yemekleri aynı sofrada paylaştı. Şef Ebru Baybara Demir, geleneklere göre cenazeden sonraki ilk bayramın bir anma olduğuna değinerek, "Bu bir bayramlaşma değil, taziyedir. O yüzden taziyenin yemeği yapıldı. Geceden başladık. Bu bölgenin ritüellerine uygun olarak sabaha kadar kazanlarda yemek pişirdik. Sabah dualar okundu, yemeklerimiz hazırlandı. Gönüllülerimiz, kamu çalışanları, doktorlarımız, bize emek veren herkesle birlikte gün boyu soframızı akşama kadar açık tutacağız. Deprem bölgelerindeki 70 bin kişiye de yemek göndereceğiz" dedi.
YAKLAŞIK 9 MİLYON KAP YEMEK DAĞITILDI
Depremin ilk gününden bu yana Osmaniye ve Kahramanmaraş'ta 2 farklı mutfak kurduklarını, 9 Şubat'tan itibaren de İskenderun'daki aşevinde çalıştıklarını anlatan Demir, "Bölgede toplamda 6 mutfak kurduk ve o mutfaktaki tedarikleri sağlayarak depremzedelere yemek gönderilmesini sağladık. Buradaki kalış süremiz biraz uzadı. Sadece yemek hazırlamak refleksiyle geldiğimiz iş, bir aşevine dönüştü. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın desteğiyle açılan bu yurttaki yemekhaneyi aşevine dönüştürdük. Bağışçılarımız, gönüllülerimiz. İş gücü de gönüllüler tarafından yürütülüyor. Günde 36 bin 644 kişiye, toplamda 2 milyon 800 kişiye yemek yapıldı. Toplam 9 milyona yakın kap yemek çıkardık. Bugüne kadar sürekli değişen ve burada emek harcayan 2 binden fazla gönüllümüz bu işe yüreğini koydu. Devletimizin yükünü azaltmak, birlikte kendi imkanlarımızla, işimizle, gücümüzle ve manevi kaynaklarımızla depremzedelere yardımcı olmak için buradayız" diye konuştu.
'SÜREKLİ GÖNÜLLÜ İHTİYACIMIZ VAR'
Kadir Sancar da ihtiyaç duyulduğu süre boyunca bölgede bulunacaklarını vurgulayarak şunları söyledi:
"Bugün bir bayram kutlaması değil, anma yapıyoruz. Depremzedelerle birlikte büyük bir sofra kurduk. Bu sofrada depremde hayatını kaybedenleri dualarla anarak yemeğimizi yedik. 75 günü aşkındır buradayız. Atatürk'ün bir sözü var; "Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez." Biz de gerçekten burada vatandaşlar, gönüllüler, devlet, hepimiz sımsıkı birbirimize bağlandık ve elimizden gelen her şeyi yaparak bugünleri aşmaya çalışıyoruz. 24 saat durmayan bir döngü var burada. Yorulduğumuzu hiç hissetmiyoruz. Ulaşabildiklerimiz için değil, ulaşamadığımız 1 kişi için buradayız. Gönüllülerimizin burada olması çok önemli. Hiç eksik olmadık ama burada sürekli gönüllü ihtiyacımız var. Burada şu an 350 gönüllü var, bu sayede her gün on binlerce kişiye yemek gönderebiliyoruz. Dünyanın her yerinden, her meslek grubundan gönüllümüz var. Mutfakta, lojistikte, tedarikte, işin planlamasında, yönetiminde, her işte bulunuyoruz. Bu yüzden sadece aşçılık akla gelmesin, her meslek grubundan insan buraya tereddüt etmeden gelebilir, verebileceği mutlaka bir katkı vardır."
'GÖNÜLLÜLERİMİZ BU YÜKE OMUZ VERDİ'
Bölgedeki koordinatör valilerden, Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara ise gönüllülere teşekkür ederek şöyle konuştu:
"Deprem sürecinde devletimiz bütün imkanlarını bölgeye sevk etti. Ayrıca gönüllü sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımız da kendi ellerinden gelenin fazlasını buraya sevk ettiler, bir kısmı da buraya gelerek emek harcadılar. Bunların başında da Ebru Hanım ve ekibi geliyor. Burada çok güzel bir organizasyona imza attılar doğrusu. Gönüllüler ülkemizin dört bir yanından gelerek bu işe omuz verdiler. Ebru Hanım ve ekibi burada onları çok güzel bir şekilde koordine ettiler. Dolayısıyla Türkiye'ye de örnek bir uygulama çıkmış oldu. Bir tarafında devlet var, gönüllüler var ve ortaya çıkan çok güzel bir iş var. Binlerce insanımız burada pişen aşla karınlarını doyurdular, zor zamanlarını burada pişen ekmekle yemekle geçirdiler. Tüm deprem bölgelerinde gönüllülerimiz bu yüke omuz verdiler ve insanlarımızın acılarını hafifletmek ve normale dönüş sürecini hızlandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar." (DHA)
FOTOĞRAFLI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.